Sanatçılar
Girişimi'nin çağrısıyla 23 Aralık Pazar günü (yarın)saat 17.00-23.00 arasında,
Bostancı Gösteri Merkezinde, sanatın
çeşiti alanlarından elliye yakın sanatçı, izleyicileriyle Büyük Buluşma'da bir araya geliyor..
Bu gerçekten de
büyük bir buluşmadır. Çünkü sanat ve
kültür yaşamımızın çok seçkin değerleri , ilk kez bu kadar büyük bir
sayıda, binlerce kişi olacağını tahmin
ettiğimiz büyük bir izleyici kitlesiyle
buluşacak...
Bu yılın 29
Şubatında “Reddediyoruz” başlıklı basın duyurusuyla varlığını ilan eden
Sanatçılar Girişimi, o bildiride ve o günkü basın toplantısı sırasında yapılan konuşmalarda dile getirilen “nerede
adaletsizlik varsa bizi karşısında
bulacaktır”
sözünü tutarlılıkla izleyerek, sayısız adaletsizliğe sahne
olan 2012 yılını “diktaya, korkuya, adaletsizliğe, sanat ve sanatçı
düşmanlığına karşı” Büyük Buluşmayla kapatıyor...
Büyük Buluşma
çağrısında yer alan “Ferman Padişahın,
Ülke Bizimdir” savsözü, Dadaloğlu’nun, Pir Sultan Abdal'ın kişiliğinde bu
ülkenin gelmiş geçmiş bütün halk kahramanlarına bir selam olduğu kadar, zulüm
ve adaletsizlik erbaplarına da çok ciddi
bir uyarı olarak görülmelidir...
***
*** ***
İktidardaki Adalet
ve Kalkınma Partisi'nin, siyaset tarihimize Adaletsizlik ve Kanunsuzluk Partisi
olarak geçme olasılığı çok fazladır.
10 yıllık
iktidarları süresince, ülkemizin satılmayan, yağmalanmayan bir zenginliği
kalmadı.
Kentsel dönüşüm
adı altında rantsal bölüşüm insafsızca, gözü dönmüşçe sürdürülmekte.
Buna karşılık,
üretim anlamında sözü edilebilir bir
etkinliklerinin olmadığını söylemek abartı sayılmamalıdır.
İşsizlik,
yoksulluk bu iktidar döneminde yükselişe geçti ve hızla yükselmeyi sürdürüyor.
Köylü, memur,
küçük esnaf, perişan durumdadır.
Türkiye gibi
büyük, soylu, onurlu bir ülkenin sadaka
ekonomisiyle yönetilemeyeceği, gün
geçtikçe daha iyi görülüp anlaşılmaktadır.
Hukuk, yargı,
hiçbir zaman, bu iktidar döneminde olduğu kadar saygınlığını yitirmedi.
Özel yetkili
kılınmış, mahkeme görünümlü bir takım kuruluşlar, ne hukukla ne vicdanla ne en
sıradan insan haklarıyla bağdaşabilir uygulamalarını sürdürmekteler.
Sonuçta ,demokrasinin
temel ilkesinin, esasında yargı bağımsızlığı demek olan “kuvvetler ayrılığı”
kuralının tümüyle ortadan kaldırılmasının dikte edildiği bir evreye ulaştık.
Getirildiğimiz
nokta, Abdülhamit Anayasasının, 2. Meşrutiyetin de gerisindedir.
Eğitim alanında
yapılanlar , başka bütün alanlarda olduğu gibi, Cumhuriyetle elde edilmiş evrensel kazanımların ters yüz edilmesidir.
Bir savaşın
eşiğine getirilmiş olmamız ise, hiç kuşkusuz, bu ülkeye karşı işlenmekte olan
bir savaş suçudur...
*** *** ***
Bu baskı ve
gericilik ortamında sanat ve kültür yaşamımız da payına düşeni aldı.
Hangi birinden
başlayalım...
Heykele ucube
denilmesi, ender yetişebilen bir müzisyenimize alçakça saldırılar, tiyatro ve
sinema alanında baskı, sansür ve doğal sonucu olarak korku ve oto sansür, resim
galerileri ve müzik dinletilerinin
basılması; yargılanan yazarlar ,çevirmenler, karikatüristler; iktidar
eliyle açılan sayısız para ve ceza davaları ; balerinlerin evrensel giyim
kuşamlarını ve TV dizilerini
yönlendirmeye kadar uzanan bir pervasızlık, bütün bu alanlarda egemen olan
korku, kuşku, tehdit ve mutsuzluk...
Bu ülkenin
ortak vicdanı demek olan Sanatçılar Girişimi, onu oluşturan yüzlerce sanatçının
temsilcisi olarak büyük bir sanatçı topluluğuyla, bütün halkımızı yarınki Büyük Buluşmaya çağırıyor…
Binlerce kişilik
gösteri merkezine sığmayacağımızı
biliyoruz.
Fakat önemli olan
bir ucundan da olsa bu büyük buluşmada bir araya gelmektir…
Diktaya, korkuya, adaletsizliğe, sanat ve sanatçı düşmanlığına karşı; ülkemizin bağımsızlığı; insanımızın özgür,
çağdaş, aydınlık geleceği için...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.