18 Ocak 2015 Pazar

2014’TEN ŞİİR KİTAPLARI(2)


   İki hafta önceki yazımda şiirimizin yaşayan en önemli ve öncü ustası saydığım Özdemir İnce’nin yeni kitabının yanı sıra, Ergin Yıldızoğlu, Tuğrul Keskin, Haluk Şahin, Abdullah Nefes, Yücel Kayıran, Salih Bolat  ve İbrahim Baştuğ’un 2014’te yayınlanan şiir kitaplarına elden geldiğince değinmiştim…
    Bu yazımla 2014 şiir turumu tamamlamak istiyorum…
   “Paris’te Kavalla Son Prelüd” ün şairi Âba Müslim Çelik gerçek bir ozanlık mayası taşıyan şairlerimizin başında gelenlerdir. Şiirleri kadar kişiliği ve şiir üzerine yazıları da şairce, derinlikli ve ilgi çekicidir.
     Özlü, kısa dizeler, özgün sözcüklerle yazılmış, bir Güney Doğu ve Yılmaz Güney destanı…”Yağmur damlalarına mırıldanarak yazılmış” şiirler… (“Buğday Kokuyuşlu” adlı, inci tanesi gibi güzel ve değerli şiirden…)

                                        ***

     Dikkatsiz bir gözün “sarmaşık” diye okuyacağı “sarmaşk”ın yazarı Ünal Ersözlü, Otuz yılı aşan şiir serüveninde incelikli bir ustalığı sergiliyor.
“Sarmaşk”a bir aşk şiirleri toplamı diyebiliriz. Duygusal aşk ve bedensel aşk
bu şiirlerde gerçekten de sarmaşıyor birbiriyle, sarmaşk oluyor… Kitaba adını veren ilk şiirdeki şu giriş dizelerine bakın:” İzmir şehrinde, Alsancak’ta/Sonbahar,şefkatli hep yaza/Kitapçıda susuyorum sana/Masalsı yıldızlar aramızsa/İşte siyah bir inci öpücüğün/Manolya kokuyor yanağım/Çiçeklerce, güzel akıyorsun/” Ve şu Hayyamca dizeler:  “Aşkından çıldırıyorum/Bedenin bedenimde/İşte ne ben kalıyorum/Ne de sen kendinde…”
Hayır, bizim ülkemizde şiir ölmez!

                                            ***

Şiirden epeydir uzak düşmüş görünürken “Gece/Şarkılar”la çıkagelen Melih Akoğul,  bu sürede şiiri sadece içinde taşıyarak değil çalışarak da yaşadığını
gösteriyor… Bizim kuşağımız o yıllarda(ve özellikle de öykünmeci, kötü örneklerine) ne kadar karşı çıkmış olsa da, İkinci Yeni şiir anlayışının dize işçiliği, farklı gerçekçiliği, metaforu öne çıkarışı şiirimizi çok derin etkiledi.”Karnesinde kırık bir aşkla” daha çok çocukluğunu dile getiren Merih Akoğul’un  kitabında  en sevdiğim şiirlerden, “Kuzey Şarkısı”ndan bir bölüm: “ Sana Pragdan bir aşk getirdim/Kayıp oyuncak;/Harfi eksik bir rüzgâr/Mucize bir şapka gibi/İstediğin oyuncağın yerine”

                                                  ***
   Geçen yıl yayınlanan şiir kitapları arasında, çok genç bir şairin,  Figen Yılmaz’ın “Dünyaya İki Satır”ı da bulunuyor. “Denemeler-Şiirler” alt başlığını taşıyan kitabı okumaya koyulduğunuzda Figen Yılmaz’ın dünyaya söylemek istediklerinin pek de iki satırla sınırlı olmadığını  hemen anlıyorsunuz… Denemelerinde olduğu gibi şiirlerinde de düşünen bir şair bu..Ve yeni şiirimizi olduğu kadar, klasik şiirimizi de iyi bildiği hemen anlaşılıyor.. Figen Yılmaz’ın özenle basılmış bu ilk kitapta ulaştığı ses, mecaz ve kavram dünyasını daha da yukarılara taşıyacağına inanıyorum. Şu dizeleri yazan genç şairden bunu beklemeye hakkımız var: “Çılgınca düşlerim var/Çılgınca fikirlerim/Varlıkla-yokluk arasındaki/O bilinmez çizgideyim…”

                                          ***

    Ve bu yazıda değineceğim en yaşlı şairin, 1939 doğumlu Yücel Çubukçu’nun  “Aşka Rumuz”u… Öğretmenlik mesleğinden emekli olduktan birkaç yıl sonra memleketi Kadirli’ye taşınan sayın Çubukçu’nun bana orada imzaladığı toplu şiirler kitabı, hece ölçüsünü kalıplaşmadan içselleştirmiş, yöresel sözcükleri ustaca ve yerli yerinde kullanmayı bilen, şiire gerçekten gönül vermiş bir bilge şairin ürünleri… “Nisan” adlı şiirin şu dizeleri , yöresinin ölümsüz ozanı Karacaoğlan’la birlikt birlikte bir Orhan Veli tadı duyumsatmıyor mu…
” Portakal altında vakit ikindi/Güneyden içime esinti indi./Uzandım başımı keseğe koyup,/Tüm güzel duygular düşüme sindi/(….)Gönlüm bir şehzade atına bindi/Atım deh demeden birden yekindi./Vardı bir güzelin gönlünü soyup,/Sıcacık bir öpücükle yetindi..”

                                       ***
 Evet, şiir ölmez Türkiye’de.. Ölmeyecek…
  Fakat  raflarından şiir kitaplarını kovan, ya da bu alandaki yayınları yeterince dikkat ve özenle izlemeyen kitapevlerinin şiir sevgisizliği ve ilgisizliği üzüyor……



Ataol Behramoğlu/Pazar Söyleşileri/180115


            

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.