15 Haziran 2014 Pazar

ÇOK BİLİNMEYENLİ DENKLEM


Gecikirsem yetiştiremeyeceğim kaygısıyla, bu yazıya CHP'nin cumhurbaşkanlığı seçimi konusunda Sivil Toplum Kuruluşu temsilcileriyle yaptığı toplantı sırasında başlıyorum...
Toplantının yaklaşık olarak ikinci saati içindeyiz...
Şu ana kadar yapılan konuşmalarda genellike , ideal bir cumhurbaşkanının ne gibi özelliklere sahip olması gerektiği vurgulandı.
Bunlar özet olarak,laiklik, cumhuriyet ve demokrasi değerlerine saygılı, insanlar ve inanışlar arasında ayrım yapmayan, ülekmizi başka ülkelerde de temsil etmeye yetenekli bir cumhurbaşkanını tanımlayan özelliklerdir...
Bu toplantıda bulunan konuşmacılar arasında bu konuda bir görüş ayrılığı olamayacağı kuşkusuz... Fakat aralarında benim de bulunduğum bazı konuşmacılar, bunların yanısıra ve bunlardan daha çok, pratikte nasıl bir cumhurbaşkanı adayının seçilme şansına sahip olduğu konusu üzerinde durduk...
Daha çok sanat çevresinden arkadaşların görüşlerine değinecek olursam, Rutkay Aziz pratikteki soruna ilişkin olarak düşüncesini “Halkın nasıl bir cumhurbaşkanı istediğini biliyor muyuz?” sorusunda özetledi...
Bu gibi toplantılarda konuşmayı pek sevmeyen Tarık Akan, kulağıma, ideal cumhurbaşkanın nasıl olması gerektiği konusunda genellikle aynı şeylerin tekrar edilmesinden duyduğu sıkıntıyı fısıladı...
Edip Akbayram aynı sıkıntıyı duyduğunu,,pratik önerilere bir an önce geçilmesi gerektiğini vurguladı.
Konuşmamda ben, cumhurbaşkanının halk oyuyla seçilmesinin demokrasi görünümlü bir tuzak, mevcut başbakanın başkanlığı için düzenlenmiş bir demokrasi aldatmacası olduğunu söylemiştim...
Emre Kınay bu seçimin cumhurbaşkanı değil devlet başkanı seçimi olduğu algısına ve tehlikesine dikkat çekti...
Orhan Kurtuldu, Orhan Alkaya, Tamer Levent, Reis Çelik, başkaca koınuşmacılar üzerinde düşünülüp değerlendirilmesi gereken görüşler dile getirdiler...
Bunları yazarken bir yandan da konuşmalara kulak veriyorum.. Şu anda konuşmakta olan Yavuz Top aynı aldatmacının ve içerdiği tehlikenin altını çiziyor...
CHP yönetimi bü,tün bu görüşlerden kuşkusuz yararlanacaktır...
Fakat sayın Kılıçdaroğlu'nun toplantıyı açış konuşmasındaki bir sözü korkarım ki şu ana kadar tam olarak anlaşılmış değil:
Olabildiğince uygun bir aday..”
Çok bilinmeyenli denklemim çözümünün anahtarı da sanırım bu cümlededir...
Hepimizin kalbinde, gönlünde, bir değil, birden fazla cumhurbaşkanı adayı olduğu kuşkusuz...
Fakat acaba kim, hangi aday, cumhuriyet düşmanlığı karşıısında daha çok kazanma şansına sahip olabilir?
Daha açık bir deyişle, kafamızdaki, gönlümüzdeki ideal adaydan çok, olabişldiğine uygun(bu demektir ki aynı zamanda kazanma şansına en çok sahip) bir aday üzerinde görüş birliğine varılması gerekiyor..
Yazımı bilgisayara geçirmek ve devamını yazmak üzere toplantıdan ayrıldığımda, “olabildiğine uygun aday” konusunda henüz bir sonuca ulaşılmamıştı...
Dinleyebildiğim ve dinleyemediğim bütün konuşmacılara saygımla, yazımı konuşmamda özetlediğim görüş ve önerilerimle sonuçlandırayım...
Başında Cumhuriyet Halk Partisinin olacağı muhalefet cephesinin(bu demektir ki, laik, cumhurtiyetçi, aydınlanmacı Türkiye cephesinin) cumhurbaşkanı adayı:
Öncelikle sol ve sosyal demokrat seçmene ters düşmeyecek biri olmalıdır.
Şoven olmayan MHP tabanında, kökten dinci olmayan dindarlarda, her inançtan yurttaşlarada güven ve sempatri uyandırmalıdır.
Merkez sağ, liberal kesimlerle yakınlığı bulunmalıdır.
Kendi partilerinden rahatsız AKP üst ve alt kesimleri de buna dahildir...
Halk insanına yakın bir kimliğe sahip olmalı, özellikle ekonomi alanında donanımı bulunmalıdır...
Enerjisi ve samimiyetiyle gençliği, kadın ve erkek her yaştan seçmeni etkilemelidir...
Kendisini kürt olarak tanımlayan seçmene de açık, samimi mesajlar vermeyi başarmalıdır...
Toplantıda bulunduğu m sürece dile getirilen adayların (Y.Büyükerşen,H.Çetin, S.Selçuk,R.Türmen,A.Şener,A.Çelikel) her biri nin seçkin kişiler olduğu kuşkusuz.
Bu isimlere kuşkusuz(H.Cindoruk,M.Feyzioğlu, E.Ü.Tarhan, M.Yavaş vb...) başka saygın adlar da eklenebilir, eklenmiştir de...
Toplantıdan ayrılmadan önceki ikinci kısa konuşmada da dile getirdiğim gibiş benim yukarıda saydığım özelliklere çok uygun olduğunu düşündüğüm bir “olabildiğince uygun” adayım da sayın İlhan Kesici'dir...



Ataol Behramoğlu/Cumartesi Yazıları/130614

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.