Dün geceden beri çocuk gibi sevinçliyim.
Artık benim de bir twitter’ım var…
Face-book’a oldum olası ısınamamıştım…
Dedikodu gibi, özel hayatı gözler önüne
sermek gibi bir şey…
Twitter öyle değil…
Dün gece saat ikilere kadar başından
ayrılamadım…
Bu gün de bilgisayarımda başka çalışmalarımı sürdürürken arada bir göz atıyor,
tweet’lerimi birbiri ardına sıralıyorum…
İflah olmaz bir dilci olarak hemen şu anda
“tureng”i açtım…
İnternette İngilizce başvuru kaynağım genel
olarak odur…
Neymiş bakalım şu “twit”, ya da “tweet”.?
“Twit” karşılığı olarak “azarlamak,”
hatasını yüzüne vurmak”, “sataşmak”
filan deniyor…
“Twitter”da yapılan işin karşılığı olarak pek fena sayılmaz…
Fakat sanırım sözcüğün aslı “twit”
değil “tweet”…
“Tweet”e bakalım… “Cıvıldamak”, “ciklemek” vb…
Kararsız kaldım, fakat doğrusu bu olsa gerek…
Bir işe yarayıp yaramayacağını
bilmeksizin cıvıldayıp duruyoruz…
Peki, sözcüğün aslı “tweet” ise(nitekim
tweet’ler deniyor), neden sistemin adı “tweeter” değil de “twitter”…
İngilizcenin akıl ermez işlerinden biri
diyerek, dil konusunu burada keselim…
***
*** ***
Bir twitter’ım oldu,evet…
Dil konusu keselim dediysem
de, elimde değil, biraz daha uzatacağım…
“Face book”, “twitter” vb…
Türkçelerini bulamaz mıyız?
“Mail” için “ileti” tuttu gibi…
“Forward”a ne diyeceğiz?..
Karşılıkları içinde aklıma en yatanı “ileri
aktarmak”…
Örneğin, “Dünkü mail’leri sana forward
‘ladım” yerine “Dünkü iletileri sana
ileri aktardım” diyebilir miyiz?
Belki…
Fakat “ileti” ve “ileri” sözcüklerindeki “ile” tekrarı bir ses bozukluğu
oluşturuyor…
Bu durumda da “forwardlamak” yerine
“göndermek”le yetineceğiz gibi…Daha uygun bir karşılık bulununcaya kadar…
*** *** ---
Bu işin ustalarının aklından, şimdiye kadar
neden bir twitterınız olmadı ki “ sorusu geçebilir haklı olarak…
Olamadı, çünkü adımı ve soyadımı kim
olduğunu bilmediğim bir başkası parsellemiş…
Uzun süredir, bana ait olmayıp da benim
adımı taşıyan, üstelik tepesine de bir fotoğrafımın kondurulmuş olduğu o siteyi ele geçirmeye çalıştıysak da şimdiye kadar başaramadık…
Sonunda,bu işin ustası arkadaşların
yardımıyla yine benim adımla bir başka hesap açabildik.
Gerçi sözünü ettiğim ilk hesaba sadece şiir ve büyük çoğunlukla da benim
şiirlerim konuyor…
Beş bine yakın da izleyicisi var…
Gerçek
ben’in izleyici sayısı ise, dünden beri yüzü aştı…
Bakalım, eşitsiz başlayan yarışı kim
kazanacak?..
*** *** ***
AKP iktidarının ilk dönemlerinde Pazar yazılarım
genellikle güncel siyasetin konularıyla çok ilgili olmazdı.
Şiir, aşk, günlük yaşamın bin bir konusuna
da değinirdim…
Cumartesi köşemde bile zaman zaman farklı konularda
yazdığım olurdu.
Fakat siyaset giderek s bütün yaşamımızı
kapladı ve yazılarımızın başlıca konusu
olup çıktı…
Aynı şey “tweet”ler için de, hiç değilse bir zaman,
böyle olacak…
Fakat dilerim ki bu iktidar ve en azından başındaki kişi için sonun
başlangıcı olduğuna inandığım bu süreç uzun
sürmesin ve sadece siyaset
konusunda değil başta şiir olmak üzere her konuda cıvıldaşabilelim…
Ataol Behramoğlu/Pazar Söyleşileri/ 230613
Yazılı medyada yazarın izni olmadan yayınlanamaz..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.