17 Mart 2013 Pazar

TEBRİKLER BUKET!..




     Kısa süre önce sanırım “Sol”da, değerli yazarımız Buket Uzuner’in THY’ye karşı açtığı bir davayı kazandığı haberi vardı. Gözünüzden kaçmış olabilir. Özetliyorum:
     Adının başında şimdilik Türk sözü bulunan Türk Hava Yolları’nın “Skylife” dergisi, Haziran 2009 sayısı için Buket Uzuner’den İstanbul’un Moda semtini anlatan bir yazı rica etmiş…
     “Anadolu Yakasında Bir İstanbul Klasiği:Moda” başlıklı yazı, dergi yönetimince aşağıdaki paragraf çıkarılarak yayınlanmış:
        “Bir Modalı olarak, İstanbul’un daima gurur duyduğum binlerce yıllık hoşgörü iklimine hiç ama hiç yakışmayacak biçimde, bu muhteşem iskeledeki kafede İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin bir yıldır alkollü içki yasağı uyguladığını üzülerek belirtmek isterim. Yemek içmekten söz edilince, Moda’yla adı özdeşleşen Koço Restoran’ı mutlaka anmak gerekir. Çünkü Koço’suz Moda eksik kalır...”
          Şimdi bu paragrafta THY’yi rahatsız eden ne var diyeceksiniz…
          THY yönetimine “yazımı neden sansürlediniz” sorusunu ileten Uzuner, sansürün “alkolle ilgili” olduğu yanıtını almış…
        THY’ye karşı “Ankara Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi”ne dava açan yazar, yayının durdurulmasını, derginin toplatılarak imhasını, yeni yazıda yazının tamamının yayınlanmasını ve kendisine  2 TL manevi tazminat ödenmesini talep etmiş…
        Burada azıcık duralım…

                 ***                             ***                  ***
    “Skylife”, (b azı İngilizce çevirilerinin başarısından kimi kez kuşkuya düşsem de) genellikle  beğendiğim bir dergidir.
     Dergi(bu demektir ki THY) yöneticilerine benim de öncelikle şöyle bir sorum var:
      Adınız Türkçe olamaz mıydı? Diyelim ki “Gökyaşam”. Altına da tırnak içinde İngilizcesini koyardınız … Bir soru ve gerçekleşmeyeceğini bilmeme karşın bir öneri sadece…
           Gelelim sansürünüze…
           Böyle bir kafayla sizi nasıl uluslar arası bir hava yolu olabilirsiniz?
           Fakat “apron”da deve kurban etmekten çalışanlarınıza karşı yasa tanımaz tutumunuza, son olarak da  bir çok hattınızda  alkollü içki sunumun kaldırılmasına ve hostes giyim kuşamları konusundaki  acınası  soytarılığa baktığımızda, sansürcülüğünüze de şaşırmamak gerekir.
     Bu sansürü Uzuner’in açtığı dava sayesinde öğreniyoruz. Bunun  bu dergide yayınlanan yazılara uygulanan ilk sansür  olduğunu da  hiç sanmam.

                 ***                           ***          ***
   
     THY avukatları,  çıkartılan bölümünün ülke imajına zarar verebileceği iddiasıyla davanın reddini isteyip  Koço restoranla ilgili bölümün de ‘reklam’ gerekçesiyle çıkartıldığını savunmuşlar…
       Yaklaşık dört yıl sonra gelen Mahkeme kararı ve Yargıtay onaması, “sansür”ün ve bu savunmanın yüzüne tokat gibi çarpıyor…
       Hukuk dilini elden geldiğince konuşma diline çevirerek özetlersem:
      ‘ Söz konusu yazının  Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu kapsamında yazınsal yapıt olduğu kuşkusuzdur. Yapıt üzerinde her türlü işlem yapma hakkı yazarındır ve ancak onun izniyle yapılabilir…’
        Bu saptamayı yapan mahkeme, derginin  ilgili sayısının  toplatılarak imhasına, THY internet sitesinden çıkartılmasına, 2 lira manevi tazminat ile 3 bin lira avukatlık ücretinin tahsiline, yazının tamamının  karar kesinleştikten  sonraki 3 ay içinde yayınlanmasına karar veriyor…,

                ***                            ***              ***
    Ne yaptın Buket!... Şimdi ülkemizin imajı ne olacak!... Şaka bir yana, tebrikler Buket!.. Seni, avukatın Abdullah Egeli’yi,  sansürü ve sansürcüyü mahkûm eden yargı kurumlarını kutluyorum…
       “Ülkemizin imajı” nı bozmak bir yana katleden, sürüsüne bereket çağ dışı yaratıklar, bu karardan ders alırlar mı dersiniz?
       En azından “Skylife” yönetiminin, elini ateşe sokmakta biraz daha sakıngan davranacağını tahmin ederim…

  Ataol Behramoğlu/Pazar Söyleşileri/170313

Yazılı medyada yazarın izni olmadan yayınlanamaz..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.