Ankara valiliğinin aldığı
yasaklama kararı yazımın yayınlanacağı Cumartesi günü hâlâ yürürlükte olacak
mıdır, bilemem.
Dilerim ve umuyorum ki bu çağdışı ve mantık dışı karar kaldırılmış
olsun.
Çağdışı ve mantık dışı dedim ama, belki de
pek öyle değil.
Çünkü böyle bir karar ancak çağdaşlığı benimsemeyen bir başka
mantığın ürünü olabilir.
Daha açık bir deyişle, cumhuriyet ve
çağdaşlık düşmanlığının, karanlıkçılığın; baskıcı, despotik anlayışın…
Kuşkusuz bütün bunların de kendi içinde
bir mantığı, bir tutarlılığı vardır…
Fakat nereye kadar?
Bir ülke daha ne kadar onu o ülke yapan
köklerinden koparılıp bir yok oluş uçurumuna doğru sürüklenebilir?..
*** *** ***
Adalet ve Kalkınma Partisi adını taşıyan
siyasal iktidar, çok açık olarak Cumhuriyet değerlerinin düşmanıdır.
Cumhuriyet değerlerinin özeti çağdaşlık
ve aydınlanmadır.
Çağdaşlık, insanlığın daha çok demokrasi
ve daha çok özgürlükle geleceğe doğru
yürüyüşü demektir.
Aydınlanma, bu insanın kendi yazgısını
kendi eline almış olmasıdır.
1923’te ilan edilen Türkiye Cumhuriyeti,
bu yönde bu ülkenin nice özveriyle, nice acılardan geçerek, nice savaşımlar
sonunda ulaşmış olduğu bir aşamadır.
Kuşkusuz daha tam, daha gerçek bir
demokrasi ve özgürlük yolunda atılacak adımlar, yaşanması gereken süreçler
vardır.
Fakat bu gün yaşanmakta olan ise, ülkemizin
bunun tersi bir yöne doğru sürüklenmekte oluşudur.
Ulusal bayramların kutlanmasına getirilen
kısıtlamaların, yasaklamaların başka hiçbir anlamı olamaz.
Sonuçtaki amaç, hiç kuşkusuz, Cumhuriyet
Türkiye’sinin bütün sonuçları, hedefleri
ve değerleriyle ortadan kaldırılmasıdır.
*** *** ***
Ben 29 Ekim Pazartesi günü saat 11.00
Ankara’da 1.Meclis önündeki buluşmada olacağım.
Bunu böyle, sanki yapılması çok özveri
gerektiren bir şeymiş gibi yazmak ne kadar acı.
Fakat gerçek ne yazık ki budur.
Bugün ülkemizde akıl almaz bir süreç yaşanmaktadır.
Gençlik, halk, emekçiler, bütün
yurtseverler, bütün bir halk, bütün bir ulus,
baskıyla, tehditle, şiddetle,
ezilerek, korkutularak, yıldırılarak, ülke emperyalizmin uydusu, bölünmüş,
parçalanmış bir din toplumu olmaya doğru sürüklenmektedir.
Cumhuriyetin kuruluşunun 89. yılında,
zindanlar Cumhuriyetçi aydınlarla dolup taşıyor.
29 Ekimde Ankara’da olmak, ya da
bulunduğumuz herhangi bir yerde Cumhuriyet kutlamalarına katılmak, herhangi bir
bayram kutlamasının çok ötesinde anlam taşımaktadır.
Korkmayalım!
Yürekli olalım!
Cumhuriyet düşmanlığına boyun eğmeyelim!
Cumhuriyet yasaklanamaz!
Cumhuriyete konulan yasak sıradan bir
yasaklama değil; daha çok demokrasi, daha çok özgürlük, daha çok insan
olmak için geleceğe yürüyüşümüzde;
önümüze konulmuş olan gerici bir barikattır.
Bütün gerici barikatlar gibi, kararlı,
onurlu, bilinçli bir yürüyüşün önünde
dağılıp parçalanmaya
mahkûmdur.
Ataol Behramoğlu
Cumartesi Yazıları
271012
Yazılı medyada yazarın izni olmadan yayınlanamaz..
Yazılı medyada yazarın izni olmadan yayınlanamaz..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.