5 Eylül 2019 Perşembe

CHP YENİDEN UMUT OLURKEN

        Tıpkı kişisel yaşamda olduğu gibi toplumsal yaşamda da sevinçli ya da üzüntü verici dönüşümlerin etkisi zaman içinde kendini daha çok duyumsatır.
      Son yerel seçimler, özellikle de 24 Haziranda yenilenen seçim sonrasında da böyle oldu.
           Cumhuriyet Halk Partisinin toplum için yeniden bir umut olmaya başladığı bütün toplumsal kesimlerce yeniden duyumsanıyor.
         Bu duygu ve buna bağlı olarak da bu partiden beklentiler giderek güçlenecektir.
        Bu yazıda ben bu çok kapsamlı konuyu , Cumhuriyet Halk Partisinin bu süreçte yapması gerektiğine ilişkin düşündüklerimi özellikle önem verdiğim üç noktada toplamak istiyorum.

                                             ***
             Bu süreçte yapılması gerekenlerden ilki aslında bu partinin her zaman  başlıca işlev ve sorumluluklarından biri olarak eğitim alanındadır.
             Türkiye toplumunun aşması gereken en önemli sorun bu alandadır.
              Toplumumuz, üzülerek söylüyorum ki, neredeyse bütün alanlarda, büyük bilgisizlik içindedir.
              Bu toplumun halk kesimleri, çok yanlış olarak söylene geldiğinin tersine “aptal” filan değil, fakat cahildir.
             Az çok okumuşu da okumamışı da hem toplumsal hem doğal bilimler alanında asgari ve temel bilgilerden yoksundur.
             Günümüz siyasal iktidarının eğitim politikası ve genel olarak siyaseti bu bilgi yoksunluğunu hiçbir zaman olmadığı ölçüde arttırmış ve yaygınlaştırmıştır.
            Bu bilgisizliğin aşılması için Cumhuriyet Halk Partisine çok somut ve bence yaşama geçirilmesi hiç de güç olmayacak bir önerim var:
          Uzmanlarına hem toplumsal hem doğal bilim alanlarında oldukça kısa, neredeyse özet gibi  kitapçıklar hazırlatarak bunları parti örgütlerinde ve belediyelerinde ders kitapları gibi okutmak.
             Hem hazırlanmalarında hem de  derslerin verilmesinde sayısız gönüllü uzman bulunacağından kuşku duymuyorum.
              Yeter ki yapılmak istensin ve   gerçekleşmesi için kollar sıvansın.

                                                   ***
       Türkiye toplumunun ikinci büyük sorunu örgütsüzlüğüdür.
        Demokrasi ancak örgütlü toplumlarda olur.
        Cumhuriyet Halk Partisi iktidar olmayı beklemeden bu alanda da somut ve etkili adımlar atmalı, bütün toplumsal kesimlerin, yaş ve meslek gruplarının  her alanda örgütlenmesi için öncülük sorumluluğunu üstlenmelidir.
                                         ***
           Bunlarla eşit önemde üçüncü bir toplumsal sorunumuz ise yoksulluktur.
            Cumhuriyet Halk Partisinin bu alanda da yapabileceği şeyler vardır.
            Halkın ekonomik alanlarındaki sorunlarına özellikle belediyeler yoluyla çözümler üretmek bu partinin  iktidara taşınmasında büyük etken olacaktır.
              Bu alanda yapılacak çalışmalara, bu çalışmaların inandırıcılığı ölçüsünde, bütün toplumsal kesimlerden maddi ve manevi destek gelecektir.

                                         ***
         Bu yazıda kısaca özetlemeye çalıştığım bu düşünce ve önerilerin her biri için kuşkusuz büyük ve kapsamlı çalışmalar gerekiyor.Fakat hem Cumhuriyet Halk Partisi hem toplumumuz bunu başarabilecek donanıma sahiptir.
          Siyasal mücadeleyi, iktidar olma çabasını, söylem alanından bu eylem alanlarına genişleterek sürdürmek Türkiye toplumunu  baskıdan ve yoksulluktan kurtararak  onu bu topluma yaraşır bir geleceğe hızla taşıyacaktır.
         
                             

    Ataol Behramoğlu/Kültür ve Siyaset/ 040919

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.