Ataol
Behramoğlu/Kültür ve Siyaset/141118
Doktor(ya
da hekim),pek çok anlam ve çağrışım içeren bir sözcük…
Hepimizin,
herkesin hayatının bir döneminde bir doktor, doktorlar vardır..
Onlar
en çok gereksinim duyduğumuz, yaşamlarımızı emanet ettiğimiz,
tanılarını ve önerilerini can kulağıyla dinlediğimiz bir
mesleğin mensuplarıdır.
Bir
toplulukta bir doktorun bulunuşu güven kaynağıdır.
Herhangi
bir yerde, örneğin bir uçak yolculuğunda, aramızda bir doktor
var mı denildiğinde, herkes bir kahramanın, bir kurtarıcının
ortaya çıkmasını bekler gibi dikkat kesilir…
Zorlu,
çileli, uzun süreli bir eğitim sonrasında doktor titrini kazanan
kişi, insanların en çok gereksinim duyduğu, en çok çaba ve
özveri gerektiren bir mesleğe adım atmış demektir.
Onun
artık gecesi ve gündüzü birbirine karışacak; her an, her zaman,
her yerde, her koşulda,mesleğini insanların hizmetine sunmak üzere
denebilir ki hazır olda bekleyecektir…
Bunları
sadece genel geçer bilgiler olarak değil, çocukluğumdan bu
günlere, kişisel deneyimlerimin, gözlemlerimin sonucu olarak da
söylüyorum.
Her
meslek alanında olduğu gibi bu alanda da mesleğin hakkını
veremeyen, gereklerini yeterince yerine getirmeyen kişiler mutlaka
vardır ve olacaktır.
Fakat
doktorluk alanında bunun ben, başka bütün mesleklere oranla, en
küçük sayıda olacağından kuşku duymuyorum.
Çünkü
doktorluk mesleği, ona layık olmamayı en az kaldırabilecek
mesleklerin en başında gelmektedir…
***
Her
yerde olduğu gibi yakın zamanlara kadar bizde de gereken saygıyı
gören bu meslek, günümüz siyasal iktidarı döneminde
horlanmakta, aşağılanmakta, değersizleştirilmek istenmekte ve
mensupları ne bizim tarihimizin ne de bütün insanlık tarihinin
hiçbir döneminde görülmedik ölçüde saldırı ve cinayetlerin
hedefi olmaktadır.
Böyleyken,
siyasal yönetimin hiçbir kademesinden bu vahim yozlaşma ve cürüm
ortamıyla ilgili bir kaygı ve kınama sözü duyulmamakta, önlem
alınacağına ilişkin bir girişim görülmemektedir.
Tam
tersine, bu siyasal iktidar, en saygın bir meslek kuruluşu olan
Türk Tabipleri Birliği yöneticilerine karşı bu yıl Ocak ayında,
söz konusu olan bir suç örgütüymüşçesine barbarca bir
saldırıda bulunmuş, yükselen tepki üzerine geri adım atmak
zorunda kalmıştır.
Aslında
artık var olmayan, göstermelik TBMM’nin ilgili komisyonunda,
geçen hafta iktidar partisi temsilcilerin oylarıyla kabul edilen
bir yasa önerisinin 5. maddesi ise, doktorluk mesleğinin bu
iktidarın elinde nasıl bir oyuncağa dönüştürülmek
istendiğinin son bir örneğidir…
Maddenin
içeriği özetle, Olağanüstü Hal(OHAL) döneminde Kanun Hükmümde
kararname(KHK) ile işinden çıkarılan doktorların, kamuyla
bağlantılı hiçbir kurumda çalışamayacağı, yazdıkları
raporların da adli ve idari geçerliliği olamayacağıdır.
***
OHAL
resmen sona erdi.
Kanun
hükmünde kararnamelerin nasıl keyfî, insan haklarını tanımaz
uygulamalara yol açtığı sayısız örnekle gözler önünde.
Buna
karşın her yaştan binlerce hekimin nice emek ve umutla elde
ettiği , nice emek ve özveriyle sürdürdüğü meslekleri;,
kanun hükmünde kararname denilen; ne olduğu, nasıl kotarıldığı
belirsiz ucube bir yasa taslağı ve uygulamasıyla ellerinden
alınmış ve alınmaktadır.
25
yıldır acil tıp uzmanı olarak çalışan bir doktor kendisini
kimin terörist olarak suçladığını bilmediğini, kamudaki
işinden atıldıktan sonra özel hastanede bulduğu işini de
kaybetmekten korktuğunu söylüyor.
Aynı
ucubenin mağduru bir başka doktor, özel hastanelerin de
kendilerine iş vermekten çekindiğini belirtiyor.
Siyasal
yönetimin doktorluğa ve doktora karşı açtığı savaşım
giderek daha da vahimleşmektedir.
Tıp
eğitimi ve doktorluk mesleği ağır darbeler almış ve
almaktadır.
8
Kasım tarihli gazetemizin ilk sayfasında “Hekimlerin Çığlığı”
üst başlığı yer alıyor.
Bu
çığlığa kulak vererek Türk Tabipleri Birliği öncülüğündeki
direniş eylemlerine destek olmak,varlığını ve özgürlüğünü
demokrasiye borçlu bütün kişi ve kurumların acil görevidir.
__________________________________________________________________
Sevgili
Okurlarıma: Nil Tiyatrosunca şiirlerimden oyunlaştırılan
“Bebeklerin Ulusu Yok”, 16 Cuma Edirne’de. Ben Cumartesi-Pazar
öğle sonraları TUYAP Kitap Fuarındayım.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.