10 Mart 2018 Cumartesi

BARIŞ ŞİİRLERİMDEN




TOPRAĞA DÜŞEN 
Ona "Haydi 
Savaşa dediler 
Başkaca birşey 
Söylemediler 
Aldılar köyünden 
Davulla zurnayla 
Geride üç çocuk 
Bir eş ve bir ana 
Eline bir silah 
Tutuşturdular 
Ve karşılaştı 
Düşman ordular 
Vurulup düştü 
İlk çatışmada 
Göğsünde bir oyuk 
Üç delik alnında 
"Ey bu topraklar için 
Toprağa düşen" 
Bir karış toprağın  
Var mıydı yaşarken?  





BİR MAVİ ÇİÇEK
Önce top mermileriyle dövüldü alan
Tarandı sonra mitralyözlerle
Sonra boğaz boğaza dövüşüldü
Ve sonra usulca indi gece
Bir mavi çiçek kalmıştı sadece
Ama yoktu koklayacak kimse
Sabaha karşı dindi iniltiler
Yan yana, üst üste yığılı ölüler
Ağaçlar devrilmiş, kavrulmuş çimenler
Boğulmuş yaşayan ne varsa bu yerde
Bir mavi çiçek kalmıştı sadece
Ama yoktu koklayacak kimse
O sabah yine maviydi gökyüzü
Başladı az sonra kuşların türküsü
Sabah rüzgârı ne bilsin ölümü
Esti durdu kırlarda keyfince
Bir mavi çiçek kalmıştı sadece
Ama yoktu koklayacak kimse




BEBEKLERİN ULUSU YOK 
   İlk kez yurdumdan uzakta yaşadım bu duyguyu 
   Bebeklerin ulusu yok 
   Başlarını tutuşları aynı 
   Bakarken gözlerinde aynı merak 
   Ağlarken aynı seslerin tonu 
    
   Bebekler çiçeği insanlığımızın 
   Güllerin en hası, en goncası 
   Sarışın bir ışık parçası kimi 
   Kimi kapkara üzüm tanesi 
    
   Babalar çıkarmayın onları akıldan 
   Analar koruyun bebeklerinizi 
   Susturun susturun söyletmeyin  
   Savaştan yıkımdan söz ederse biri 
   Bırakalım sevdayla büyüsünler 
   Serpilip gelişsinler fidan gibi 
   Senin benim hiç kimsenin değil 
   Bütün bir yeryüzünündür onlar 
   Bütün insanlığın gözbebeği 
    
   İlk kez yurdumdan uzakta yaşadım bu duyguyu 
   Bebeklerin ulusu yok 
   Bebekler, çiçeği insanlığımızın 
   Ve geleceğimizin biricik umudu... 




Ataol Behramoğlu/Cumartesi Yazıları/100318
 




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.